GÜZELLİK MERKEZİNDE İMZALANAN SÖZLEŞME VE SENETLERİN İPTALİ
Günümüzde ülkemizin birçok yerinde insanlar, güzellik merkezi ve benzer yerlerde imzaladıkları senetler ve sözleşmelerden dolayı, muhatap oldukları şirket tarafından mahkemeye verilme mağduriyeti yaşamaktadırlar.
Kimi zaman bu tarz işletmeler, deneme seansı adı altında sözleşme ve senet imzalatırken kimi zaman da konuşulan, anlaşılan fiyattan daha fazla borcu içeren kağıtları tüketiciye imzalatmaktadırlar. Tabi ki de bu tarz faaliyetleri aynı hizmet kolundaki tüm işletmeler yapmamaktadır. İşi hakkıyla yapan ve insanları dolandırmayanları çoğunlukta olsa da günümüzde bu tarz işletmelerden mağdur olan insan sayısını da göz önüne alırsak, bu iş için yapılması gereken ilk şey tüketicinin bilinçlendirilmesidir.
Bu yazıyı şimdiye kadar okuduysanız muhtemelen siz de bu konuda mağduriyet yaşayanlardansınız. Bunu her ne kadar hiç temenni etmemiş olsak da bu gibi mağduriyetleriniz varsa, avukatlık ofisimizdeki alanında uzman avukatlardan profesyonel yardım alabilirsiniz. Biz yazımıza şimdilik bu tarz dolandırıcılıklara bulaşmayan tüketicileri uyarmak ve ‘eyvah, senet imzalattılar, hakkımda icra takibi yapılmış’ diyen tüketicilere ne yapmaları gerektiği hakkında yol göstermekle devam edelim.
Öncelikle, genelde söz konusu sözleşmeler temel borcun taksitlere ayrılarak, taksitle ödenmesini öngören taksitle satış sözleşmeleri olmaktadır. Söz konusu satış bir hizmetin satışı ve muhatap olan kişi de bir tüketici olduğundan bu konuda ilgili mevzuat 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun ve ilgili yönetmeliklerdir. Tüketiciler genelde söz konusu işletmeden ya hiç hizmet almamakta ya da şirketin yaptığı işi öğrenince yanıldığını, aldatıldığını öğrenip sözleşmeyi sona erdirmek istemektedir.
Hatta bazı mağdurlar, yalnızca deneme seansı aldığını düşünüp daha sonra hakkında açılan icra takibini öğrenince adeta şoke olmaktadırlar. Tüketicinin korunması hakkında kanunun 18.maddesine göre tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.
Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Tüketiciye imzalanan sözleşme, işletmenin kendisinin hazırladığı, matbu formlardan ibaret olduğu için bu cayma hakkının kullanıldığı ve bilgilendirilmesinin yapılmış olup olmadığı noktasında profesyonel bir avukat sizi bulunduğunuz mağduriyetten kurtarabilecektir.
Ayrıca yönetmelikte geçen “Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmiş olması yeterlidir.” hükmü sayesinde cayma hakkı telefonla, whatsapp mesajıyla, sms yolu ile veya mail ile dahi yapılabilmektedir.
SENETLER NAMA YAZILI OLMALIDIR!
Tüketiciye imzalatılan senetler kanuna göre nama yazılı olmalıdır. Tüketicinin korunması hakkında kanunun 4.maddesinin 5.fıkrasına göre: “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” Yani senette ‘…. emrine‘ veya ‘… emrü havalesine’ gibi ifadeler yer alıyorsa, senet tüketici açısından geçersizdir. Ancak her ne kadar davada senedin böyle bir halde geçersizliği kolaylıkla ispatlanacak olsa da imzalanan sözleşmeden dolayı borç sona ermemektedir. Sözleşmenin sona ermesi ve mağduriyetin giderilmesi için kanundaki cayma hakkı gibi diğer hükümlere gidilmelidir.
HAKKINDA İCRA TAKİBİ BAŞLATILAN KİŞİLER NE YAPMALIDIR?
Bu durumda takibin mahiyeti önem kazanmaktadır. Taksitli hizmet sözleşmelerinde sözleşmeye dayalı bir takip yapılması durumunda tebligat ulaştıktan sonra 7 günlük süre içeresinde icra dairesine itiraz yapılabilir ve takip durdurulabilir. Ancak senetlere dayalı bir takip yapılması durumunda, tebligat ulaştıktan sonra 5 gün içinde icra mahkemelerine itiraz talebinde bulunularak takibin durdurulması talep edilebilir.
İTİRAZ SÜRELERİNİN KAÇIRILMASI DURUMUNDA NE YAPILABİLİR?
Sürelerin kaçırılması durumunda İcra İflas Kanunun 72. maddesine göre menfi tespit davası açılabilir. Menfi tespit davası, borçlunun, borcu ödemeden önce borçlu olmadığının tespiti için açılan davadır. Takip borçlusu, bu dava ile borçlu olmadığını ispat ederek hakkındaki icra takibini iptal ettirir ve borcu ödemekten kurtulur.
Öz Avukatlık ve Danışmanlık info@ozavukatlik.net
Comments